Rektör Yardımcımız Tıp Fakültemizin Koronavirüsle Mücadelesini Tüm Detaylarıyla Anlattı

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi koronavirüs vakasının ilk görüldüğü andan itibaren doktorundan, hemşiresine; hasta bakıcılardan, temizlik personeline büyük bir mücadele içerisine girdi. Rektör Yardımcısı ve İstanbul Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Oral Öncül sağlık personelimizin bu hummalı mücadelesini tüm ayrıntılarıyla anlattı.

Koordinatörlüğümüzün gerçekleştirdiği röportajda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Oral Öncül, koronavirüs ile mücadelenin ülkemizde görülen 11 Mart 2020 tarihinden çok önce başladığını Tıp Fakültesi Dekanlığımız ile Hastane Baştabipliği arasında öngörülen ihtiyaçların planlamasının yapıldığını belirtti. Prof. Dr. Öncül hastanemizde hastaların ilk başvurusundan itibaren karşılanmaları, sorgulanmaları, örnek alımı, muayene, triyaj ve yatış işlemleri için gerekli düzenlemelerin yapıldığını vurgulayarak gerçekleştirilen çalışmaları şöyle aktardı:

1. Hastaların ilk karşılandığı triyaj bölgesi, COVID Hasta Alanı (Monoblok girişi ve Algoloji Binası girişi) ve COVID Hasta Servisleri olmak üzere üç ayrı alanda hasta hizmetinin yürütülmesi için düzenlemeler yapıldı. Hastaların karşılandığı Triyaj Alanı normal hastaların ilk başvurduğu İlk Yardım Servisinin dışında ayrı bir alanda oluşturuldu. COVID Hasta Alanı, Monoblok binasının giriş kısmında yetişkin hastalar için, Algoloji Servisi girişinde de çocuk hastalar için yataklı ve korunaklı bölümler oluşturularak sağlandı. Bu durum infeksiyon kontrolü açısından hasta ve personel güvenliğini sağladığı gibi, COVID-19 hastalarının daha hızlı hizmet almalarını ve tedavi programına geçilmesini kolaylaştırdı. Hastanemizin Monoblok olarak adlandırılan binası, salgın öncesinde tamamen COVID-19 Servisleri olarak düzenlendi.
2. Öğretim üyeleri, uzmanlık öğrencisi doktorlar, hemşireler ve sağlık personelinin her üç alanda da vardiyalı çalışma ve nöbet planlamaları yapıldı.
3. Her gün İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji, Göğüs Hastalıkları ve İç Hastalıkları Anabilim Dallarından birer öğretim üyesinin katılımıyla katlarda yatan her hastaya ayrıntılı vizit programları gerçekleştirildi. Her katta bu üç branşın uzmanlık öğrencilerinin sorumluluğunda diğer tüm branşlara ait doktor, hemşire ve sağlık personelleri de görev aldı. Bu şekilde gerçekleştirilen multidisipliner çalışma ortamı, hastalarda hızlı tanı, takip ve tedavi imkânı sağlamış oldu.
4. Salgın esnasında daha fazla ihtiyaç duyulan temizlik ve güvenlik personellerinin sağlanması için İstanbul Valiliği ile görüşüldü ve buradan 84 personel takviyesi sağlandı.
5. Hastane ortamında çalışan ve COVID-19 riskiyle karşılaşan personellerden ailesinde bulunan duyarlı kişileri korumak amacıyla evlerine gitmek istemeyen sağlık çalışanlarımız için Safiye Ali Öğrenci Yurdu tahsis edildi. Hastanemizde görev alan doktor, hemşire ve diğer sağlık personelleri arasında talep edenler için bu yurtta, ücretsiz konaklama, üç öğün sıcak yemek, sürekli kahve, çay servisi ve çamaşır hizmetleri verilmeye başlandı. Ek talep doğrultusunda Türkiye Yol İş Sendikası Konukevi ve İlim Yayma Cemiyeti Hacı Muharrem Yükseköğrenim Yurdu da İstanbul Valiliği ile görüşülerek sağlık çalışanlarımızın kullanımı için tahsis edildi. Bu yurtlarımızın dışında Sultanahmet’te bulunan Zeynep Sultan Oteli’nde de sağlık personelimiz için yer tahsisi yapıldı. Tüm bu yurt ve otelde toplam 120’ye yakın doktor, hemşire ve diğer sağlık çalışanlarımız için yemek, konaklama ve çamaşır hizmetleri sağlandı.
6. Salgın süresince Sağlık Bakanlığı’mızın destekleriyle sarf malzemeler konusunda herhangi bir sıkıntı yaşanmadı. Maske, koruyucu önlük, antiseptik ve dezenfektan maddelerin desteklenmesi ve alanda kullanılması konusunda lojistik destek sağlayan birimlerimiz ile alanda çalışan ekip arasında uyumlu bir çalışma ortamı sağlandı. Başhekimliğimiz ve ona bağlı ekip bu konuda planlama ve koordinasyonu başarıyla yürütmekteler. Sağlık Bakanlığı’mızın yanı sıra, Millî Eğitim Bakanlığı’mıza bağlı Teknik Lise ve Okullarda yapılan koruyucu önlük ve maskeler de kurumumuza kazandırıldı.
7. Sağlık Bakanlığı’mızın tanı merkezi olarak belirlediği 18 merkez arasına İstanbul Tıp Fakültesi de dahil oldu. Bu sayede hastanemize başvuran hastaların örnekleri bir başka merkeze göndermeyi gerektirmeden kendi kurumumuzda çalışılmaya başlandı. Halihazırda hastanemizde günlük 300-400 dolayında test yapılmakta. Bu da diğer merkezlerle birlikte hastalığın tanı ve tedavi sürecini son derece olumlu etkiledi. Tanı alan hastaların erken tedavi ve izolasyonları sağlanarak salgın kontrolü için önemli avantajlar elde edildi.
8. İstanbul Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından oluşturulan bir ekip ile ayaktan takip ve tedavi edilen hastalar ile evlerine taburcu edilen hastaların uzaktan erişimle takipleri başlatıldı. Günlük aramalar çerçevesinde hasta takipleri halen başarıyla yürütülmektedir.
9. Yine Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanlığımız tarafından oluşturulan Sağlık Çalışanları Polikliniği’nde uzaktan erişimle COVID-19 şüpheli sağlık çalışanlarının destek alabilecekleri bir telefon hattı ve yönlendirme birimi kuruldu. Bu sayede sağlık çalışanlarının hızlı destek almaları sağlandı ve takip programı oluşturuldu. Ayrıca, COVID-19 tanısı alan sağlık çalışanlarımız için ayrı örnek alma birimi ve tedavi servisi kuruldu.
10. Salgın süresince yapılan bağışların takip ve programlanması konusunda bir Baştabip Yardımcısı görevlendirildi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Vakfı hesabına yönlendirilen bağışlar, ihtiyaç dahilinde hastalar için sarf malzeme ve demirbaş malzeme temini için kullanılmaya başlandı.

Röportajın devamı için tıklayınız.

Haber: Tuğçe AYÇİN
Fotoğraf: Başar UZUN
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü